12 Ağustos 2012 Pazar

Gökkuşağı

   Her şey geçer hayat kalır mı sahiden?Bazı anlar var ki ;sadece birer an olmanın çok daha ötesindeler,işte o anları gökkuşağına benzetiyorum..Yağmurla birlikte parlayan güneşin ışığıdır.İkisi de gerisinde kalmaz birbirinin ve olması gerekeni oluştururlar.
   İşte o anlar da bu gökkuşağı vardır içimde.Varolan bir hüzün ama sevinciyle birlikte,gerisinde kalmaz birbirinin..Yaşadığım tanık olduğum bu sürecin bende gerisinden güne taşıdığım bir hüznü ve sevinci var.Döktüğüm gözyaşları gülümsediğim dudağımdan kıvrılır gider..
    Özne(ler) önemlidir duygularda fakat bu mesele benim,sadece bana ait.O anlar da banadır,geleceği de benimdir.Gökkuşağı benim!Sahiplendiğim bu benlik yaşandığı yerde şekillenir,buna bir özne aramak sadece romantikleştirir hatta zayıflatır.Bu şeffaf ve saf olan duygunun hiçbir anlam karmaşasıyla çamurlaşmasına sebep veremem..
    Önceden olsa atardım ortaya kamp ateşi misali paylaşır başkalaştırırdım,sitem eder duygusallaştırırdım.Bu beni özgürleştirmez tutsak ederdi yaşadıklarıma.Geçmesini seyrederken boşa hayıflanırdım etrafında.Boşa geçen zaman(lar) olurdu.Mutsuzluğum anlamsızlaşırdı.
    Şimdi ise öyle değil,sahip olduğum bu birikim belki de tek paylaşmamam gereken duygu.Çünkü öznesi yok.Anlaşılır değil dışarıdan bakılınca ama anlaşılmaya ihtiyacım yok.Ben tam da ihtiyacım olan yerdeyim.Kendimde..Geçip gitmesini bekleyeceğim bir şeyim yok,beklentim yok bu tarafta..Artık özgürüm,uçsam da koşsam da bu duygu hep benimle ..